Ve elbette ki, Allah size verdiði (yardým) vâdinde sâdýk kaldý. O'nun izniyle onlarý kýrýp geçiriyordunuz (yeniyordunuz). Öyle ki sevdiðinizi (galibiyeti) size gösterdikten sonra, siz çekindiniz ve emir hakkýnda tartýþýp isyan ettiniz.
Sizden kiminiz dünyayý, kiminiz âhireti istiyordu. Sonra (Allah) bir imtihan için sizi onlardan çevirdi (kurtardý). Muhakkak ki sizi affetti. Allah mü'minlere karþý fazl (ihsan ve lütuf) sahibidir.
( Âl-i Ýmrân sûresi - 152)
Bir Hadis
Ýbnu Abbas (r.a.) anlatýyor:
“Cibril (a.s.) Hz. Peygamber (s.a.v.)'in yanýnda otururken yukarýda kapý sesine benzer bir ses iþitti.
Baþýný göðe doðru kaldýrdý. Cibril (a.s.) dedi ki:
“Ýþte gökten bir kapý açýldý, bugüne kadar böyle bir kapý asla açýlmamýþtý.”
“Ýþte arza bir melek indi, þimdiye kadar bu melek hiç inmemiþti.” Melek selam verdi ve Hz. Peygamber (s.a.v.)'e:
“Sana verilen iki nuru müjdeliyorum. Bunlar, senden önce baþka hiçbir peygambere verilmemiþlerdi: Onlardan biri Fatiha suresi, diðeri de Bakara suresinin son kýsmý. Onlardan okuduðun her harfe mukabil sana mutlaka büyük sevap verilecektir.” dedi.